Yüzyıllardır hem gıda hem de şifa kaynağı olarak kullanılan bal, modern tıbbın gelişmesine rağmen değerini yitirmeyen nadir doğal ürünlerden biridir. Günümüzde birçok enfeksiyon hastalığı için reçete edilen antibiyotiklere karşı bakterilerin geliştirdiği direnç, sağlık dünyasında büyük bir sorun haline gelirken bilim insanları gözlerini tekrardan doğal besinlere çevirdi.
Antibakteriyel, antiviral ve antienflamatuar özellikleri sayesinde balın önemi bir kez daha kavranmaya başladı. Sadece bağışıklık sistemini desteklemekle kalmayan bal, aynı zamanda bazı enfeksiyon türlerine karşı doğrudan tedavi edici etkiye sahiptir.
BAL, BAKTERİLERİN ÇOĞALMASINI DURDURUYOR!
Balın antibakteriyel etkisi, birden fazla faktörün birleşimiyle ortaya çıkar. İçerdiği hidrojen peroksit, düşük pH seviyesi, yüksek şeker oranı ve su aktivitesinin düşüklüğü sayesinde bakterilerin çoğalmasını durdurur. Ayrıca balın içerdiği flavonoidler, polifenoller ve enzimler, bağışıklık sistemi üzerinde doğrudan destekleyici bir etki oluşturur.
2018 yılında yayınlanan bir çalışmada, balın 60’tan fazla bakteri türü üzerinde etkili olduğu ortaya konmuştur. Aynı zamanda antiviral ve antifungal özellikleriyle de birçok mikroorganizmaya karşı doğal bir koruma sağlar.
BAL, ENFEKSİYONLARA İYİ GELİYOR!
Bal, özellikle Staphylococcus aureus, E. coli, Salmonella ve bazı streptokok türlerine karşı gösterdiği etkilerle bilimsel araştırmalarda öne çıkmıştır. Klinik çalışmalarda, düzenli tüketilen balın boğaz enfeksiyonlarını hafiflettiği, mide ülserine neden olan Helicobacter pylori bakterisine karşı etkili olduğu ve yara enfeksiyonlarında iyileşmeyi hızlandırdığı gözlemlenmiştir.
Günde 1 tatlı kaşığı kaliteli bal, vücudu zararlı mikroorganizmalara karşı korurken, aynı zamanda bağışıklığı destekler, hücreleri yeniler ve doğal bir savunma kalkanı oluşturur.
